-
Son adetin üzerinden bir yıl geçtiği halde halen adet görülemiyorsa bu dönem artık menopoz olarak adlandırılır. Sanıldığının aksine doğal bir süreç değildir. Menopoza giren bir kadın daha fazla üreyip doğanın devamlılığına katkı sağlayamayacağı için doğa tarafından programlı olarak yıkım sürecine girer. Vücuttan kadın hormonlarının yani estrojen ve progesteronun çekilmesi ile birlikte kalp, damar, kemik, zihin, algı, dikkat, uyku gibi özellikli durumlar etkilenmeye başlar. Kadınların en çok ölüm nedeni yapılan çalışmalarda kardiak nedenlerdir. Menopozla birlikte bu tür problemler hızla ortaya çıkar, çünkü estrojen kadınların kalbini korur. İşte bu dönemle birlikte eksilen hormonu doğru koşullarda uygun kadınlara yerine koymak önem kazanır. Yapılan çalışmalar menopozun en güçlü olumsuz etkilerinin ilk iki ila üç yıl içerisinde geliştiğini göstermektedir. Özellikle kemik erimesi, perimenopoz ile başlayıp menopozda hızla ilerleme gösterir. Sıcak basma şikayetlerinin yoğunluğu ile osteoporoz ve kalp-damar hasatlıkları arasında doğru orantılı bir korelasyon bulunmaktadır. Menopozla birlikte azalan estrojen nedeniyle vajina bölgesinde atrofi ve kuruluk başlar. Bu da vajina kayganlığının azalması ve ağrılı cinsel ilişki ile sonlanır. Aynı zamanda idrar ile ilgili enfeksiyon, kaçırma gibi şikayetler gelişir. Bu durumu açmak için zayıf estrojenli ya da bitkisel kayganlaştırıcı jeller oldukça faydalıdır.
-
Biyoeşdeğer hormon replasman tedavileri (BHRT) bu alanda yeterli bilgiye sahip fonksiyonel tıp uzmanları tarafından başlanmalıdır. Öncesinde çok detaylı tetkikler yapılmalıdır. Mammografi, boyun damar ultrasonu, kemik taramaları, PAP smear, jinekolojik ultrasonografi, detaylı kan tetkikleri dikkatli bir şekilde bakılması, bağırsak sağlığından genel vitamin-mineral eksikliklerine kadar düzeltilmesi gerekir.
-
BHRT, sağlıklı bir bedene uygulanabilir. “Benim hiç ateş basmalarım olmuyor, menopozu çok rahat geçiriyorum” un ötesinde çok derinlerde bedenin etkilenimi söz konusudur.
-
Fonksiyonel tıp yaklaşımında uygulanan BHRT tedavilerinde en önemli nokta estrojenlerin ağızdan uygulanmıyor olmasıdır. Yani normal fizyolojiye uygun ve doğanın bize organize ettiği gibi ciltten ve vajinadan uygulayarak direkt kana geçmesi sağlanır. Çünkü doğal olarak hiçbir hormon mideden emilip sonradan da karaciğerden metabolize olmaz (ağızdan alındığında olduğu gibi).
-
Estrojen bu süreç içinde ağızdan alındığında karaciğeri yorar ve negatif etkilere yol açar. Glukoz ve pıhtılaşma metabolizmasını bozar.
-
Kadınlar olarak hayatımızın neredeyse 1/3 kısmını menopozda geçiriyoruz. İnsan hayatının uzaması ile bu dönemin kaliteli ve sağlıklı geçirilmesi mümkündür.
-
Fonksiyonel tıp yaklaşımı ile bütüncül bir şekilde zihinsel, bedensel, kemik sağlığımız ve cinsel, kalp sağlığımız açısından menopozu desteklememiz hormonal ve diğer açılardan mümkündür.
