Ay Ay Hamilelik (Gebelik)

Birinci Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin İlk Dört Haftası)

 Gebelik döneminin birinci ayında son adet kanamasından sonra olgunlaşan yumurta hücresi yaklaşık olarak adet döngüsünün (adet kanamasının ilk günü ile bir sonraki adet kanamasının ilk gününe kadar geçen süreye adet döngüsü adı verilir) 14. gününde yumurtlama süreciyle Fallop tüplerinden (kanallar) birinin içine geçer ve burada karşılaştığı sperm hücre topluluklarındaki en güçlü spermi içine alır. Buna döllenme adı verilir.

Döllenme sonucunda anne adayının genlerini oluşturan 23 kromozom ile baba adayının genlerini oluşturan 23 kromozom birleşerek 46 kromozomdan oluşan yeni bir canlı hücre meydana gelir. Eğer baba adayının sperm hücresi Y kromozomuna sahipse yeni canlının cinsiyeti erkek, eğer sperm hücresinin kromozomu X ise yeni canlı dişi olarak belirlenmiş olur.

Fallop tüplerinin içinde gerçekleşen döllenme sonucunda oluşan bu yeni canlı aşağı doğru, daha önceden hazırlanmış rahim iç tabakasına doğru hareket eder ve bu esnada bir hücre bölünerek 2, 4, 8, 16, 32 şeklinde giderek çoğalır ve rahim içinde kendine en uygun bulduğu yerde yerleşir. Buna implantasyon (yerleşme) adı verilir. İmplantasyon adeta inşaatın temelinin kazılması gibidir ve bu kazı çalışmaları esnasında, yaklaşık olarak yumurtlamadan bir hafta sonra implantasyon kanaması adı verilen hafif bir kanama gerçekleşebilir.

İmplantasyon sonrasında da gelişimine hızlı bir şekilde devam eden yeni canlı yani embriyo, beta HCG adı verilen bir hormon salgısı yaparak anne adayının vücudunu varlığından haberdar eder. Önce kana, belli bir süre sonunda da idrara geçen bu hormon gebelik testlerinin temelini oluşturur. Yaklaşık olarak beklenen (ancak aslında beklenmeyen) adet kanaması tarihinden birkaç gün sonra yapılan idrar testinde gebelik belirlenebilir.

Beta HCG hormonu kanda da belirlenebilen ve gebeliğin daha erken, adet kanaması bile gecikmeden önce bile saptanabilmesini sağlasa da gereksiz stresi engellemek açısından doktor gerekli görmediği sürece idrarda gebelik testini anne adayının kendisinin yapması yeterlidir.

Gebelik testi bu ayın sonunda veya gelecek ayın başında pozitif çıktığında bebek bir milimetre bile olmayan ufacık bir yapıdır.

Anne adayı bu dönemde sigara ve alkolden uzak durmalı, doktorun önerdiği folik asit takviyesini düzenli almalı, beslenme, istirahat ve uyku düzenini uygun bir şekilde ayarlamaya başlamalıdır.

İkinci Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 4.-8. Haftaları Arası)

Bu ayın başında beklenen adet gecikmesi gerçekleşmiş ve anne adayı hamileliğini kendi evinde yaptığı idrar testleriyle anlamıştır.

 Rahim içinde gelişmekte olan bebeğin anne adayının bedenine salgılattığı hormon adı verilen maddeler onda hamileliğin sağlıklı gelişmesi için gerekli değişiklikleri yaratmaya başlamıştır. Bu hormonal değişiklikler çoğu anne adayında sürekli uyuma ihtiyacı, bel ağrısı, özellikle sabahları ortaya çıkan bulantı, iştahsızlık, bazı maddelerden “tiksinme” ve bazı maddelere karşı daha fazla ilgi duyma gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olsa da anne adaylarının bir kısmı adet gecikmesi dışında hiç bir belirti hissetmez ve endişeye kapılabilirler. Her anne adayı hamileliğin bu döneminde farklı belirtiler yaşar ve “hiç bir şey hissetmeme” doktor muayenesinde gebelik doğrulandığı sürece normal kabul edilir.

Bazı anne adaylarında bulantılar, kusma ve adeta her şeyden tiksinmeye kadar varabilen iştah azalmasına neden olabilir ve bu da anne adayında “bebeğimi besleyemiyor muyum acaba?” kaygısı yaratabilir. Bu dönemde rahim içindeki bebek henüz çok ufak olduğundan anne adayının beslenememesi, kendi genel durumunun bile bozulduğu çok ileri tıbbi durumlar hariç, bebekte bir soruna neden olmaz. Aslında bu iştah değişiklikleri özellikle sigara içen anne adaylarının sigaradan soğumasıyla onun işine bile yarayabilir.

Rahim içindeki bebekte bu dönemde ortaya çıkan en önemli değişiklik kalbinin atmaya başlamasıdır. Ultrasonografide de gözlenebilen ve hatta duyulabilen bu kalp atışları ortalama 140/dakika civarındadır. Bebekte kalp yanında beyin ve sinir sistemi de oluşmaya başlamış, diğer organlar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştır.

Anne adaylarının büyük çoğunluğu bu ay içinde doktorlarına ilk kez giderler. Yapılan ultrasonografide gebeliğin dönemine göre önce yalnızca gebelik kesesi, sonra bebeğin kendisi ve birkaç gün içinde de kalp atışları gözlenebilir hale gelir. Bazı anne adaylarında gebeliğin değerlendirilmesi amacıyla vajinal ultrasonografi gerekebilir ve bu ultrasonografi türünün bebeğe hiç bir zararı yoktur.

Üçüncü Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 8.5-12.5. Haftaları Arası)

 Bebekteki organ gelişimi bu dönemde hızlı bir şekilde devam etmekte olup, dudak-damak gibi ince ayrıntılar da belirmeye başlar. Dudak-damak yapısı adeta bir heykeltıraşın heykelini ince ince şekillendirmesi gibi sanatsal bir şekilde 3-4 hafta sürer.

Ayın başında sadece taslak şeklinde olan kol ve bacaklar ve uçlarındaki parmaklar ayın sonuna gelindiğinde uzamış ve parmaklar arasındaki perdeler ortadan kalkmıştır.

Gözler ortaya çıkmış ve henüz yanlarda olup, ayın sonuna doğru başlayan bir süreçte orta hatta doğru yaklaşmaya başlayacaklardır.

Bebeğin dilindeki tat tomurcuklarının ve burnundaki koku algılayıcılarının gelişmesiyle bu ay sonunda bebeğin tat ve koku alma duyusu gelişimi hızlanacaktır. Bebeğin içeride aldığı tatlar daha çok annesinin yediklerine bağlı olarak değişen amniyos sıvısının ona sunduğu tatlardır.

Bu ay sonunda gelişimi hızlanmış olan parmak uçlarındaki sinir liflerinin gelişmesiyle dokunma duyusu da ortaya çıkmaya başlayacak ve ayın ortasına doğru hareketlenmeye başlayan bebek kendi bedenine ve çevresine dokunarak etrafını tanımaya başlayacaktır.

Anne adayının bulantı ve iştahsızlık belirtileri bu ay içinde doruk noktasına ulaşsa da ayın sonuna doğru eski iştahı çoğu durumda yerine gelecektir. Anne adaylarının çoğu bu dönemde ekşi, tuzlu yiyeceklere daha çok ilgi duyarlar.

Doktor kontrolünde bebeğin baş-popo arasındaki uzunluğu ölçülerek gebelik haftasıyla uyumu belirlenecek ve kan sayımı, kanda enfeksiyon arama testleri, idrar ve tiroit testleri bu dönemde istenecektir.

Günümüzde yardımcı üreme tekniklerinin artmasıyla yaklaşık 80’de bir oranında görülen ikiz ve çoğul gebelik bu dönemde ultrasonografide rahatlıkla belirlenebilir.

Dördüncü Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 13.-17. Haftaları Arası)

 Bu dönem anne adayının bedeninin hamileliğe uyum sağladığı bir dönem olduğundan daha önceki aylarda görülen belirtiler hafiflemiştir. Anne adayı eski iştah ve enerjisinin döndüğünü hisseder ve mutludur.

Bu ayda yapılan ultrasonografide anne adayları bebeklerini gördüklerinde hayrete düşerler. Daha birkaç hafta önce sadece kalp atışlarını gördükleri birkaç milimetrelik bebekleri ultrasonda boylu boyunca görülür ve başı, gövdesi, kolları, bacakları ve el ve ayak parmakları net olarak gözlenmeye başlanır. Önceleri gövde ve baş büyüklüğü birbiriyle hemen hemen aynıyken artık gövde büyümüş ve adeta minyatür bir bebek haline gelmiştir.

Oldukça hareketli olan bebeğin ağız açma kapama, yutma, kol ve bacakları hareket ettirme, hıçkırma, yanlara dönme hareketleri net olarak seçilmeye başlanmıştır. Bebeğin omurgası, amniyos suyunu yutmaya başlamasıyla midesi, idrar üretimine başlamasıyla idrar torbası, kalbin büyümesiyle içindeki odacıklar net seçilir hale gelmiştir. Kafatası içindeki beyin dokusunun da çeşitli bölümleri belirgin olarak görülmeye başlanmış, artık iyice orta hatta yaklaşan göz boşlukları belirgin olarak ortaya çıkmıştır.

Bu haftada anne adaylarına genellikle 11-14 testi (ikili test, 1. tirmester tarama testi) adı verilen test yapılır. Bu testte bebeğin ensesindeki boşluk ölçülür ve yapılan kan incelemesiyle Down sendromu adı verilen doğumsal kromozom bozukluğunun riski belirlenir.

Bu dönemde anne adaylarının Omega 3 kaynaklarını bolca tüketmeleri bebeklerinin beyin gelişimi açısından, kalsiyum kaynaklarını bolca tüketmeleri ise kendi kemik sağlıkları açısından son derece önemlidir. Omega 3 kaynakları balık, ceviz, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kalsiyum kaynakları ise süt ve süt ürünleri ve yine koyu yeşil yapraklı sebzelerdir.

Toksoplazma mikrobunun bebeğe zarar verme riski nedeniyle çiğ etten kaçınmak, bol sıvı tüketmek, öğün sayısını günde altıya çıkarmak, aşırı tuzlu ve kalorili yiyeceklerden kaçınmak diğer genel beslenme önerileridir.

İlk aylarda cinsel yaşamdan soğuyan anne adayı eski cinsel arzusuna yeniden kavuştuğunda çoğu zaman bebeğine zarar verme kaygısı taşısa da yapılan çalışmalar kanama, düşük riski gibi riskli durumlar hariç ve takip eden doktor aksini önermediği sürece cinsel yaşamın devam etmesinin bebeğe bir zararı olmadığını göstermektedir.

Anne adaylarının çoğu tüm gebelik boyunca ortalama 12.5 kilo alırlarken gebeliğe düşük kiloyla başlamış anne adaylarının daha fazla, yüksek kiloyla başlamış olanlarının daha az alması beklenir.

Beşinci Ay |(Yaklaşık Olarak Gebeliğin 17.5-21.5 Haftaları Arası)

 Hamileliğin hızla devam ettiği bu ayda anne adayının karnı yavaş yavaş belirginleşmeye başlar. Bazı anne adayları diğer kişilerin söylediklerine bakarak karınlarının aylarına göre daha büyük, bazıları da daha küçük olduğunu düşünerek endişeye kapılabilirler. Ultrasonografide yapılan ölçümler gebelik haftasını doğruladığı sürece karnınızın daha büyük veya daha küçük olmasını yalnızca kişisel bir farklılık olarak görmelisiniz. Bazı anne adaylarının karın iç yapılarının daha geniş veya daha dar olması nedeniyle ortalamadan daha farklı bir karın büyüklüğüne sahip olması tümüyle normaldir.

Karnınızın hızla büyümeye başlayacağı bu aydan itibaren kıyafet dolabınızda gerekli değişiklikleri yapmalı, doktorunuzun önerdiği çatlak önleyici kremleri düzenli bir şekilde kullanmalısınız. Aşırı kilo alımı, kalıtımsal özellikler ve vücudun susuz kalması da çatlak oluşumuna zemin hazırlayan önemli etkenlerdir. Çatlak oluşumu karında olabileceği gibi basenlerde, göğüslerin dış kısmında da oluşabilir, kremi bu bölgelere de sürmenizde fayda vardır.

Bebeğinizin cinsiyetini merak ediyorsanız bu ay yapılan ultrasonografide bunu doktorunuzdan 0’e yakın bir doğruluk payıyla öğrenebilirsiniz.

Bebeğiniz bu aydan itibaren büyümesini daha da hızlandıracak ve kilosu da artmaya başlayacak. Buna paralel olarak siz de beslenmenizi doktorunuzun önerdiği biçimde sürdürmeli ve beslenmenin en az doktor kontrolüne gitmek kadar önemli olduğunu bilmelisiniz.

Bebeğinizde bu ay ortaya çıkan önemli değişikliklerden biri de işitmeyi sağlayan orta kulak kemiklerinin gelişmeye başlamasıdır. Yine beyin de hızlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir.

Bu ay içinde doktorunuz size üçlü test adı verilen kan incelemesini önerecektir. Bu inceleme Down sendromu adı verilen kromozom hastalığının riskinin belirlenmesi amacıyla yapılan testtir. Daha önce yapılan ikili testinizde veya bu ay yapılan üçlü testinizde risk yüksek çıktığında veya yaşınız ileriyse veya doktorunuzun belirlediği başka bir risk söz konusuysa bebeğinizin içinde yüzdüğü sıvıdan amniyosentez adı verilen işlemle bir miktar örnek alınarak bu sıvının içinde bulunan bebeğinize ait hücrelerde kromozom testi yapılması gerekebilir.

Doktorunuz bu ay size demir (kan) ve vitamin takviyesi önerebilir. Bu takviyeyi düzenli olarak almanız son derece önemlidir.

Altıncı Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 21.5-25.5 Haftaları Arası)

 Geçen ayın sonunda veya bu ayın başında hoşunuza gidecek en önemli değişiklik bebeğinizin hareketlerini hissetmeye başlamak olacaktır. İkinci ve sonraki gebeliklerini yaşayan anne adayları bu hareketleri daha erken hissederlerken ilk gebeliğini yaşayan anne adaylarında bazen bu hareketlerin hissedilmesi aynı haftada bulunan anne adaylarına göre bir iki hafta daha geç olabilir. İlk hareketler genellikle karın cildinde gıdıklanma şeklinde hissedilir, tutarsızdır ve bu size bazen hareketler durmuş izlenimi verebilir. İlk hissetmenizin üzerinden birkaç hafta geçtikten sonra bebeğinizin artık en ince hareketlerini bile hissedebilir duruma geleceksiniz. Eşiniz ise bu hareketleri karnınıza dokunduğunda bu ayın sonundan itibaren hissedebilir.

Bu ay bebeğinize ait yapıların yani bebeğinizin organlarının, amniyos sıvısı, kordon ve plasenta adı verilen yapının ultrasonografiyle en detaylı ve en iyi incelenebildiği aydır.

Bu ay sonunda bebeğiniz sesleri işitmeye başlar. İlk duyduğu sesler onu her zaman rahatlatacak olan kalp atışlarınızdır. Yine duyma geliştikçe sizin kanınızın akışı, bağırsak hareketleriniz ve nihayet sesiniz de bebeğinizin repertuarına girer. Bir süre sonra dış ortamda bulunan özellikle tiz sesler de duyulmaya başlanır.

Bebeğinizle konuşmanız, onunla henüz şimdiden olumlu bir iletişim kurabilmeniz açısından önemlidir.

Bebeklerin bu aydan itibaren beyinlerinin rüya bile görecek kadar geliştiği belirlenmiştir.

Bu aylardan itibaren tansiyonunuzda ani ortaya çıkan düşmeler nedeniyle baş dönmesi ve baygınlık hissi yaşayabilirsiniz. Bu tür durumlarda yapmanız gereken bir yerde uzanarak bacaklarınızı yukarıya kaldırmaktır. Bu önlemle tansiyonunuz dakikalar içinde yeniden normale döner.

Yedinci Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 21.5-25.5 Haftaları Arası)

 Bebeğiniz bu dönemde de gelişmeye devam edecektir. Özellikle elleri büyüyecek, tırnakları gelişecek ve yumruk yapabilecektir. Kaşı ve kirpikleri oluşmaya başlayacak, saçları uzayacak ve sıklaşacaktır. Bebek hala kırmızı görünümdedir, ama her geçen gün yağ dokusu artar. Bebek doğuma kadar kilo almaya devam eder. Yavaş yavaş el ve ayak izleri oluşmaya başlar. 26. haftada bebeğin kilosu 500 gr ile 1 kg arasındadır. 27. haftada bebek küçük , ince ve daha kırmızıdır. Akciğerleri, bağışıklık sistemi ve karaciğerleri henüz tam gelişmemiştir.

28. haftada gözlerini açıp kapamaya başlar ve bu dönemde düzenli bir şekilde uyur ve kalkar. 20-30 dakika uyur ve tekrar uyanır. 28. haftanın bitiminde bebeğin boyu yaklaşık 24 cm, ağırlığı yaklaşık 1 kilodur.

Bebeğin büyüme periyodu hızlı bir şekilde başladığından annede de hızlı kilo artışı görülür. Vücuttaki hızlı değişimler arttığından rahim göğüs kafesine yaklaşmıştır. Bu durum nefes darlığına yol açabilir.

Dik durmak, bacakları dinlendirmek ve yüzmek oldukça yararlıdır çünkü; bacak krampları, sırt ağrısı, varis,basur gibi rahatsızlıklar olabilir. Mide yanması, hazımsızlık, şişkinlik görülebilir. Kabızlık devam edebilir. Ayaklarda, ayak bileklerinde, topuklarda bazen el ve yüzde şişme görülebilir. • Beyaz vajinal akıntı koyulaşmaya başlar. Baş ağrıları, baş dönmesi, halsizlik olabilir.İdrara gitme hissi yaşanabilir.

Göğüsler büyüdüğünden çatlamalar görülebilir. Colostrum denilen sıvı akmaya devam edeceğinden göğüs pedleri kullanılabilir.

7. ayda yapılacak önemli testler vardır. Glikoz tolerans testi annede gebelikte oluşabilecek diabet hastalığını göstermek için uygulanır. Bu test 24-28 haftalar arasında uygulanır. Yine bu dönemde önemli bir test kan uyuşmazlığı testi (IDC)'dir. Eğer anne Rh(-) baba Rh(+) ise bu test uygulanır ve annede bu ayın sonuna doğru Rh antikoruna bakılır. Eğer anne henüz antikor üretmemişse anneye Rh immünglobülün enjeksiyonu (kan uyuşmazlığı iğnesi) yapılır.

Sekizinci Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 21.5-25.5 Haftaları Arası)

 30.haftada bebek yaklaşık 1500 gram ağırlığında, 25 cm uzunluğundadır ve diafragma kaslarını kullanarak solunum egzersizleri yapmaya başlar.31.haftada erkek bebekte testisler böbreklerin yanından skrotuma iner, kız bebeklerde ise hala klitorisi labiumlar kapatamaz.Bu haftada bebek doğarsa hala akciğer gelişimi tamamlanmadığından sonrasında bebek yoğun bakımda uzun bir süre kalması gerekebilir ve ventilatör ihtiyacı olabilir. 32.haftada bebek hareketlerinde eskiye nazaran göreceli bir azalma hissedilebilir, eğer bu sizde endişe uyandırıyorsa sol tarafınıza uzanıp bebek hareketlerini takip edin. 2 saat içerisinde 10 hareketten daha az hareket hissederseniz doktorunuza başvurun, bebek hareketlerinde ani yokluk hali tehlikeli bir durumdur böyle bir durumda hemen bir sağlık kuruluşuna başvurun. Şunu da belirtmek gerekir ki 32.haftada doğan bebeklerin hemen hepsi hayatta kalır ve normal bir yaşam sürerler.

Bebek hareketleri güçlü ve düzenli olduğundan rahim içindeki alan daraldığı için hareketler azalmıştır. Rahim kaslarının ve bağlarının basıncı nedeniyle annede göğsün aşağı kısmında ağrı hissedilebilir. Bebeğin ölçüleri annenin sırtının alt kısmına ve mide bölgesine doğru genişleyerek büyür. Kasıklarda ve leğen bölgesinde karıncalanma, uyuşma hissedilebilir.Yalancı doğum sancıları, kasılmaları artabilir.

Bebeğin başı aşağıya doğru ilerledikçe, daha sık idrar ihtiyacı doğacaktır. Gülerken ve öksürürken idrar kaçırmak normaldir. Basur ve mide ekşimeleri, hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetler olabilir.

Göbek çukuru düzleşebilir, dışarı çıkabilir. Bu durum doğumdan sonra düzelir. Dişeti kanamaları, burun tıkanıklığı olabilir. Beyazımsı vajinal akıntının kıvamı koyulaşabilir. Eller, ayaklar, bilekler ve yüzde şişlik olabilir. Bolca su içilmelidir. Bacaklarda varisler olabilir.

Göğüslerden daha bol miktarda colostrum gelebilir. Kilo 1.5-2 kilo kadar artabilir, bebeğin besin gereksinimleri doruktadır ve doğum öncesi son büyüme atağı göstermektedir.

Bu haftalarda kan basıncı ve kilo ölçülmeli, İdrar tetkiki yapılmalı, el ve ayakların, bacakların muayenesi yapılmalıdır. Fundus yüksekliğine bakılmalı,f etus kalp atışları muayene edilmelidir. Kan grubu Rh negatif ise, Rh titrasyonu için kan testleri yapılmalıdır. Karın muayenesi ile bebeğin pozisyon ve ölçülerine bakılmalıdır

Dokuzuncu Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 21.5-25.5 Haftaları Arası)

 Dokuzuncu ay 34-38 haftalar arasını kaplar ve son 10 günle birlikte tam 40 hafta gebelik süresi tamamlanır. Normal gebelik süresi 9 ay 10 gün yani 280 gün diye bilinir. Ama her gebelik 40. haftaya kadar beklemez, birçoğu 38 hafta civarında doğar, bazen de 40 haftayı geçerek 41 hafta civarında doğum olabilir.

Gebeliğin 36. haftasından sonra haftalık kontroller başlar. Karnınız iyice aşağıya iner çünkü bu ayda bebek doğum kanalına girmeye başlar. Bu da mide yanması, sırt ağrısı gibi şikayetlerinizin azalmasını sağlar.Bu ayda bebeğin yağ dokusu giderek artar.

Bu ayda doğum sancıları her an başlayabilir. Gerçek doğum eyleminin en önemli özelliği kasılmaların düzenli aralıklarla gelmesidir. Önceleri daha az ancak daha sonra giderek artan sıklıkta gelen doğum ağrıları başlar. Gerçek doğum eylemi ağrıları istirahat etmekle geçmez. Eğer kasılmalar belli bir düzene girdiyse ve istirahat etmekle geçmiyorsa hastaneye gitmeniz gerekir.

Genelde nişandan sonraki 2 gün içinde doğum başlar .Nişan denen hafif kanlı sümüksü akıntı serviksteki bebeği koruyucu tıkacın atılmasıdır. Genelde nişandan sonraki 2 gün içinde doğum başlar.

Kanamanız olduğunda, sularınız geldiğinde bebek hareketlerinde azalma hissettiğinizde veya kendinizde anormal olan herhangi bir durum fark ettiğinizde mutlaka hastaneye başvurmalısınız.

Son Ay | (Yaklaşık Olarak Gebeliğin 21.5-25.5 Haftaları Arası)

 Gebeliğin son ayında (36-40 hafta arası, dokuzuncu ay ve sonrası) anne adayında özellikle ilk hamileliği ise doğumun yaklaşmasından dolayı merak ve heyecan artar Anne ve yakınları doğum şekli, doğu yeri gibi konuşarda planlar yapmaya başlarlar. Normal doğm genellikle gebeliğin 38-40 haftaları arasında gerçekleşir. Sezaryen planlanmışsa genellikle 39 hafta civarında gerçekleştirilir.

Hamileliğin son ayında bebekte yağlanma artar. Son 1 ayda bebek ortalama 500 - 100 gram civarında kilo alır. Bu ayda bebek hareketleri çok önemlidir. 2 saat içerisinde bebek 10 kere hareket etmelidir. Bebeğin durumu konusunda önemli bir nokta da prezentasyonudur, yani başının veya makatının önde olması. Bu doğum şeklini belirleyecek önemli kriterlerden biridir. Gebeliğin son ayından önce bebeğin pozisyonu kolaylıkla değişse de son ayda pozisyon değişmesi bebek büyüdüğünden dolayı zorlaşır. Bu ayda bebek ters (makat önde) pozisyonda ise ve doğuma kadar dönme gerçekleşmezse sezaryen gerekebilir.

Hamileliğin son ayında su gelmesi, sancı, kanama, akıntı, lekelenme gibi çeşitli nedenlerle vajinal muayene (alttan muayene) yapılması gerekebilir, bunun bir sakıncası yoktur, doğumun başlaması konusunda fikir verebilecek tek yöntemdir. Rahim ağzındaki açılma ve incelme (silinme) ancak elle muayene ile anlaşılır, ultrason veya diğer yöntemlerle anlamak mümkün değildir. Bu nedenle anne adaylarının elle veya spekulumla vajinal muayene yapılmasından kaçınmaları gerekmez.